Gençlere idoller değil, üsve-i haseneler lazım, Faruk BEŞER

İnsanoğlu gözüyle kulağıyla öğrendiklerini aklıyla işe yarar bilgi haline getirir, gönlüyle içselleştirip benimser ve yaşar. Onun için gençlere dini yaşamak için sadece bilgi değil, o bilgiyi yaşayarak 'alem' haline gelmiş önderler, örnekler, yürüyen sünnet, yürüyen Kur'an denen kutup insanlar da gerekir. Bunlara sosyolojide rol modeli deniyormuş. Biz üsve-i hasene diyoruz. Bu tabiri Kur'an-ı Kerim hem Hz. İbrahim için hem de bizim Peygamberimiz için kullanır ve "sizin için onda üsve-i hesene”, yani yaşayışınız için örnek alınacak haller vardır denir. Üsve, örnek alınıp izlemeye değer, demek. 


Kısaca bilginin yaşanabilmesi, faydalı hale getirilebilmesi için o bilgiyi fiilen yaşayan örneklere ihtiyaç vardır. Yaşamayanlar örnek, yani üsveolamazlar. Kahramanları, herolar, süpermenler, masal ya da efsane kahramanları bunun için üretilir. Milletler gençlerini bu yolla motive etmeye çalışırlar. Ama bunların çoğu gerçek yani reel dünyanın değil, ideal dünyanın kahramanları oldukları için motive ederken uçuk hayallere, ya da hayal yıkılmasına da sebep olabilirler. Onun için örneklerin gerçek örnekler olması önemlidir ve müslümanların tarihi bu gerçek kahramanlarla sadece dolu değil, dopdoludur.

1988 de, o zamanlar her şeyimiz saydığımız 'Hakyol Vakfı Hadis Enstitüsü'nden bir grup arkadaşımızla beraber Mekke'de 
Suriyeli âlim mütefekkir, hal ehli Saîd Tantawî'yievinde, o zaman orada öğrenci olan Nurettin Yıldız Hoca'nın rehberliğinde ziyaret etmiştik. Üstat,Meşhur Modern Arap Edibi Ali Tantawî'ninağabeyidir. O da üsve bir insandı. Yalnız yaşardı, sanırım hiç evlenmemişti. Üniversiteden aldığı on bin Riyal maaşının dokuz binini aldığı gün fakirlere dağıtırmış. Bize enstitüde okuttuğumuz dersleri sordu. Hoşuna gitti, ama bir de 'alâm' yani alem insanlar dersi koymamızı tavsiye etti. Kendisinin yetmiş öncesi Suriye Milli Eğitimi'nde danışman olduğu yıllarda okullara böyle bir ders koyduklarını ve Müslümanların tarihinden altmış kadar örnek zat seçip, onların hayatlarını küçük kitapçıklar halinde yayımladıklarını, bunun çok faydalı olduğunu anlattı. Tabii ki, Baba Eset'le beraber bütün hayalleri yıkılmış.

İşte gençlere İslam'ın ilklerinden birkaç üsve genç:
Mus'ab bin Umeyr… Mekke eşrafından, zengin ve yakışıklı bir delikanlı. En güzel elbiseleri o giyerdi, idoldü. İdol, hayranlık duyulan put demek. Onun gibi olunmaz, ona sadece hayran olunur. Mekke kızları Mus'ab'ı hayranlıkla izlerlerdi. Müslüman oldu, Hz. Peygamber'in en sadık dostları arasına girdi. Artık iffetiyle tanınmaya başladı. Artık eskisi gibi mal zengini değildi ama gönül zenginiydi. İdol olmaktan çıkıp üsve haline geldi. Hz. Ali der ki, bir gün Allah Rasulü ile Medine Mescidi'nde oturuyorduk, Musab çıkageldi. Üzerinde pılı pırtı bir hırka vardı.Efendimiz onun bu halini görünce eski günleriyle kıyaslamış olacak ki, gözleri yaşardı. Uhut'ta şehit düştüğünde Mus'ab'ı örtecek kefen bile bulamadılar. Bez parçalarına sarılıp defnedildi.

Mus'ab'ı bana iki gün önceki bir magazin haber başlığı hatırlattı; "İşte Kıvanç'ın yeni sevgilisi” deniyordu haberde. Toplumumuzda o kadar çok Kıvanç var ki! Böyle kızlara ömürlük hayat yoldaşı olacak sevgililer değil, belki iffetleri kirletilmiş aylık şöhret kurbanları demek lazım. Sırada kaç tane daha var belli değil. Ya kirletenlere ne ad verilir? Allah'ın verdiği, varsa, yakışıklılık nimetine, O'nun kendi özel alanı saydığı mahremiyetini çiğneme isyanıyla karşılık verilmesi nasıl bir vasıftır. Biz Mus'ab bin Umeyr'i hala hayırla yâd ediyoruz ve kim bilir daha kaç bin yıl böyle olacak. Buna karşılık çok değil, otuz kırk yıl sonra böylelerinin halini bir hayal edin, bakalım karşınızda nasıl bir insan sureti çıkacak? Ya daha sonrası!

Bir de cihada katılabilmek için Hz. Peygamber'e müracaat edip yaşlarının ve boylarının küçük olduğu için geri çevrilen gençlerin heyecanını düşünün. Böyleleri bir değil, birkaç tanedir veSemura b. Cündub bunlardan biridir. Hz. Peygamber ona, sen henüz küçüksün, deyince ayak parmakları üzerine kalkarak kendini büyük göstermeye çalışmış, hatta pehlivan birisiyle güreşmeyi bile teklif etmişti.
Birkaç dedik ama yerimiz bitti. Belki daha sonra…

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/faruk_beser/genclere-idoller-degil-usve-i-haseneler-lazim-2012135
Yorumlar
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ