Bu kandil gecesi Ali Nur KUTLU

Dergahının kapısına geldik. Bizler, kulların, günahkar kulların, kapından merhamet dilemeye geldik, bu kandil gecesi.

Sözlerimiz bitti, dermanımız tükendi, gücümüz azaldı, gidecek tüm yollar kapandı, senin yolundan başka. Kapına geldik, diz bükmeye, yüz sürmeye, baş eğmeye, af dilemeye geldik, bu kandil gecesi.

Gece senin, yıldız senin, ay senin, hepsini, doğduğunda örtecek olan güneş senin. Zenginliğinin, gücünün, kudretinin ve rahmetinin büyüklüğüne biz kulların aklı ermez. Biz senin merhametine talibiz, kapında bu yüzden bekleriz, merhamet et bize, bu kandil gecesi.

Günahkarız, bir kulun olabileceği kadar çok günahkarız. Yüzümüz yok, takatimiz yok ki el açalım sana, af dilemek için. Lakin gidecek başka kapımız da yok Ey Sultanlar Sulatanı, senden başka. Ne olur, kapının eşiğinde bekleyen kullarını evine al, bu kandil gecesi. 

Bu kandil gecesi, 
Rahmetin okyanustaki damlalar kadar çok derler. Gökteki yıldızlar gibi sayılamazmış sahip olduğun güzellikler. Elimiz yanan yüreğimizde, kapında bekleriz, bir damla rahmeti, bir küçük şefkati çok görme bize, bu kandil gecesi.

Karanlık çöktüğünde, seccademizle baş başa kaldığımızda, alnımızı dergahının kapısında koyduğumuzda, aklımıza gelen ilk şey günahlarımız. Kendimize dahi itiraf edemediğimiz hatalarımızdan dolayı bizi affet, bu kandil gecesinde.

Bu dünyanın dertlerine, kaygısına, işlerine ve telaşına kendimizi verip unuttuğumuz ahiretimizi, her daim hatırlatacak ve dünyaya tamah ettirmeyecek kadar kavi bir iman ver bize, bu kandil gecesinde.

Utanıyoruz. Meğer ne çok güzel özelliği kaybetmişiz, senin verdiğin. Belki de kaybettiklerimizden bizi en çok utandıran, bir Müslüman gibi "emin” olmayı yeniden bize nasip et, bu kandil gecesinde. 

Bu kandil gecesi
Dökülen gözyaşlarımız kapının eşiğini yıkasın, feryatlarımız tahtını kurduğun arşta yankılansın, hıçkırıklarımız arzın dağlarında dolaşın ki, bilesin ne çok pişmanız ve ne çok affına muhtacız. Bizi günahlarımızla baş başa bırakma, bu kandil gecesinde.

Ruhumuza üflediğin, sana ait parçanın peşindeyiz. Aşkın sebebi sensin, sevginin kaynağı sen. Biz sana meftunuz. Aşkının derdinden sokaklarda, bizi gecenin ayazında divane bırakma, bu kandil gecesinde.

Maşuk sensin, aşık sen, dert sensin derman sen, sevgi sensin sevgili sen, gece sensin gündüz sen, huzur sensin, sükun sensin, mutluluk sensin, dilimizin dönmediği, kelimelerin ifade edemediği güzellik sensin. Biz acizlerin iltifatını kabul et, bu kandil gecesinde.

Dönüp duran evrene, bir nizam, bir intizam içinde sürüp giden alemlere, birbirini kovalayan zamanlara, kendisini örten geceyle gündüze, güneşin sıcaklığına, ayın parlaklığına, suyun kudretine, toprağın bereketine yemin ederiz ki, sen bizim sahibimizsin. Bizi sahipsiz bırakma, bu kandil gecesinde. 
Bu kandil gecesinde
Pişmanlığımızı,
Acziyetimizi,
Günahkarlığımızı itiraf ettiğimiz bu gecede,
Kapında bekleyen bizleri, kullarını, günahkar kullarını çaresiz bırakma Allah'ım.

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/alinurkutlu/bu-kandil-gecesi-2012125
 

Yorumlar
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ