Hoşçakal Walkman seni özleyeceğiz

31/10/2010 2:00

30 yıl önce ilk kez arz-ı endam eden Walkman, popüler kültürde devrim yarattı. Bu cihaz dünyadaki yerimize bakış şeklimizi dönüştürdü.

FRED KAPLAN

Sony’nin Walkman üretimini sonlandırdığını açıklaması üzerine homurdanabilirsiniz: Taşınabilir kasetçalarların hâlâ üretildiğini kim biliyordu ki zaten? Lütfen biraz hürmet. 

Sadece dinleme tarzı değil 
İpod, iPad ve akıllı telefon çağında hantal, gülünç ve kaba görünüyor olabilir ama Walkman devrim yaratan bir üründü; muhtemelen popüler kültürde ufuklar açan bir yenilikti. Bu cihaza dair ilk fikir, Sony yönetim kurulu üyesi Akio Morita’ya aitti; seyahatlerde sevdiği operaları dinlemek istiyordu. Sonradan cihazın öneminin taşınabilirliğinden ziyade, sunduğu özerklikte olduğu görüldü. Walkman, sadece müzik dinleme tarzımızı değil, dünyadaki yerimize bakış şeklimizi de dönüştürdü. 
İlk Walkman modeli (TPS-L2), iki kulaklık girişiyle 1979’da piyasaya sürüldü. Reklamları farklı çiftleri, aynı Walkman’e taktıkları kulaklıklarla gösteriyordu. Bir reklamda kısa boylu, yaşlı bir Japon erkekle, uzun boylu, genç bir Amerikalı kadın vardı. TPS-L2’de müziği durdurup onu paylaşanların birbiriyle kulaklıklar üzerinden konuşabilmesine imkân veren bir düğme de vardı. 
Cihazın 20. yılı nedeniyle konuştuğum Sony Başkan Yardımcısı Bob Neil, "Aygıt çıktığında müzik dinlemek ortak tecrübeydi” diyordu. Kimse, birinin tek başına müzik dinleyeceği bir şeyi satın alacağını düşünemiyordu; kulaklığı takıp tek başına müzik dinleyen insanlar ‘kaba’ bulunacaktı. Fakat birdenbire kulaklık takmış, dünyadan kopmuş, müzik dinleye dinleye yürüyen insanların peydah olması sadece Sony değil, pek çokları için sürpriz oldu. 

‘Kulak tıkama özgürlüğü’ 
Christianity Today dergisi, Walkman’in ‘Tanrı’nın sesine yeni bir rakip teşkil ederek’ gençleri yoldan çıkaracağı uyarısında bulunuyordu. Diğer taraftan The Cultural Studies Reader’dan Ray Chow, ‘tarihin hoparlörlerine kulak tıkama özgürlüğü’ ve ‘kolektivizasyon teknolojisini bizzat kendi aygıtlarıyla sabote etme’ imkânı sunduğu için Walkman’i sevinçle karşılıyordu. 
Walkman ilk taşınabilir müzik cihazı değildi. Kulaklıklı transistörlü radyo vardı; ama DJ’lerin çaldığı müziklere mahkûmdunuz. Stereo kasetçalarlar vardı, ama omzunuzda taşımak zorundaydınız ve herkesi müziğe maruz bırakıyordunuz. 

iPod gençliği şaşırabilir 
Böylece Walkman, 50 (sonradan 500) kanallı televizyon, Napster, iTunes, Netflix vs’den çok önce, bireysel müşteri odaklı popüler kültür çağının habercisi oldu. Cihazların pazarı her yeni ürünle genişledi. Piyasaya çıktığı 2001’den bu yana Apple’ın iPod’u 277 milyon adet sattı. 
Walkman’in çıkışını hatırlamayacak kadar genç olanlar, bu fenomenin ne kadar tuhaf göründüğünü tahayyül etmekte zorlanabilir. Money dergisinde 1981’de çıkan yazıdan: "Geçen ay New York’ta donuk bakışlı tiplerin niye küçük kutulara bağlanmış kulaklıklarla dolaşıp durduğunu merak etmiştim. Sorup soruşturdum, bunlar yeni bir tarikatın üyesi değilmiş. O kutular taşınabilir kasetçalarlarmış. Anlaşılan bu günlerde müzik dinlemek için evde oturmak zorunda kalmıyorsun.” 
(25 Ekim 2010)
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=31.10.2010&ArticleID=1026549
Yorumlar
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ