Yaz orucu, Nihal Bengisu Karaca, Haberturk

Kış oruçları konforluydu. Hemen akşam oluyordu, az çaba, az emek, iftar nihayet... Derken; çok küçük bir bedele kendimizi muzaffer hissediyorduk. Bir ibadeti yapabilmiş olmanın haklı onuruna küçük bir maliyetle ulaşabiliyorduk. Birkaç yıldır tuttuğumuz ise yaz orucu. Bu yıl ramazan, sıcakların da en insafsız dönemine denk geldi. Başladı mı bitmek bilmeyen uzun ve zahmetli oruçları idrak etmekteyiz.
Kısa oruçlar, gül reçeli gibi kaygan, kibar, bir Mete Özgençil klibi.
Uzun oruçlar, üç saatlik Ingmar Bergman filmi.
Kısa oruçlar "aklımızdan geçirmekle bile" kazanabildiğimiz sevaplara benziyor, uzun oruçlar ise kritik eşiklerde imtihan edilerek kazanılan mükâfatlara. Kısa oruçlar, iyi bir şeyi hayal etmenin, bir kediye süt vermenin insanı cennete soktuğu o tatlı kıssadan hisselerin izdüşümü. Uzun oruçlar, zor kararlarla sınanan milletlerin, kabilelerin hikâyatını andırmakta; "Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" diyen ayete dönük yüzü.
Burnun her kokuyu almaya başladığın öğleden sonralarında gezinmekte. Biber, salça, çiğ yufka gibi "saçma" kokulara bile bigâne kalamazsın. Ama en çok karpuz kokusuna. Su bile güzel kokabiliyor yazın.
Kümes etrafında tur atan bir tilki gibi. Gidip gelip saate bakmalarınla, can çekişen adamın tepesinde nöbet tutan akbabaya benzemektesin. Aradaki farkı bildin mi?
İnanmasaydık, bir inanç adına kendimizi terbiye etme hasletinden yoksun yaratılsaydık neye dönüşeceğimizi anlatıyor yaz orucu. Yaratılmış olmanın farkını anlatıyor. İnsan olma farkını. Başkalarının açılığının farkına varabilmenin farkını. İyi tutmak lazım.

Zengin adamın hali başka
Başbakan'ın villası mı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun villası mı tartışmalarının Can Yücel'in ölüm yıldönümüne denk gelmesi manidardı. Zira bir "mal beyanı" var ki üstadın...Utanmadan ve gıpta etmeden okumak imkânsız... Bu mühim "tevafuk" üzerine hem kendisini andım, beyan ettiği mallara bakıp iç geçirdim. Buyurun siz de hatırlayın.
1 - Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen, 2- Gökyüzünde bi bulut, 3-Bitlis'te beş minare, 4- Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili, 5- Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı, 6- Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü, 7-Palandöken'de bir palan, iki döken, 8-Kastamonu'da üç kasto, 9- Üç fay hattı, 10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma 11 -Dünyada mekân, 12- Ahirette iman, 13-Denizde kum, 14- Uzayda yerçekimsizlik, 15- Bi çuval gazoz kapağı, 16- Bi kibrit kutusu sigara izmariti, 1 7- On sekiz saç biti, 18- Biri İngilizce 6 adet küfür, 19- Yirmi tane boş naylon poşet, 20- Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht, 21- Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün 22- Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank, 23- Bi ayakkabı çekeceği, 24- İki büyük taş kütlesi 25- Bir adet ağaç gölgesi, 26- Üç kuş kanadı sesi, 27- Bi sürü kedi köpek, 28- Bi Marmara Denizi, 29- Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci, 30- Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu, 31- Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili, 32- Nakit 15 kuruş, 33- Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bir ömür.

Cazlı iftarlar...
'Ramazanda Caz Festivali'', yarın 14 Ağustos'ta Anouar Brahem Quartet'ın Arkeoloji Müzesi'nde vereceği konserle başlıyor. Hakan Erdoğan Productions ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı nın desteğiyle ilk kez gerçekleştirilen ' Ramazanda Caz Festivali , Müslüman caz sanatçılarını ağırlayacak. Dünyaca ünlü Müslüman caz sanatçıları Ahmad Jamal, Anouar Brahem Quartet, Abdullah İbrahim ve Dhafer Youssef u mutlaka dinlemek lazım. Festival boyunca Münip Utandı, İlhan Erşahin ve Aydın Esen, Kudsi Ergüner de sahne alacaklar. Her konserde, iftar saatinde dileyenler için ücretli yemek hizmeti de verilecekmiş. Oruç tutanlar ama teravihe gitmeyenler için ideal bir yaz gecesi ramazan organizasyonu. Düşünenleri kutluyor, darısı gelecek yaza diyorum.
http://www.haberturk.com/yazarlar/541846-yaz-orucu
Yorumlar
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ