Referandumda kazandı, masada kaybetti

Yunan halkının yüzde 60’ının desteğini alarak Brüksel’e giden Tsipras, önerilen kurtarma paketini kabul etti. Yunan parlamentosu da onaylarsa AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası ülke ekonomisi üzerinde tam hakimiyet kuracak

Yunan heyeti, Avrupa Birliği’nin koşullarına 5 Temmuz’da yapılan referandumda yüzde 60 oranında "hayır” diyen halkın desteği ile görüşme masasına oturdu. Ancak hafta sonu Avrupa bölgesi liderlerinin katılımıyla gerçekleşen uzun toplantının sonunda Yunanistan, iflastan kurtulmak için ağır koşullar dayatan üçüncü yardım paketini kabul etti. Yunan parlamentosunda görüşülmeye başlanan paketin içeriği kabul edilirse Atina, halkın referandumda karşı çıktığı birçok konuda kreditörlerin istediği şekilde hareket etmek zorunda kalacak.

Brüksel’de 17 saat süren görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) tarafından sağlanacak 82-86 Milyar Euroluk üçüncü bir kurtarma paketi geliyor. Paket Yunanistan, Almanya ve Finlandiya parlamentoları tarafından onaylanırsa, ayrıntılı görüşmeler başlayabilecek. Ancak ana hatlarıyla bile yeni kurtarma paketi, Yunan ekonomisinin önümüzdeki üç yıl boyunca Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) boyunduruğuna gireceğini gösteriyor.

İlk hedef bankacılık sisteminin hayata dönmesi

Yunan parlamentosuna getirilen plana göre, 82-86 milyar euro değerindeki yeni borcun 25 milyarı Yunan bankalarını desteklemek için kullanılacak. İlk etapta acil bir şekilde 10 milyar euroluk nakit bankaların kasalarına aktarılacak. Paranın geriye kalanının ne zaman ve nasıl kullanılacağı söz konusu planın parlamento tarafından kabulünden sonra belirlenecek.

Bankacılık sisteminin kurtarılması ile Yunan ekonomisinin yeniden işlevsel bir hal alması hedefleniyor. İstihdamın arttırılması ve yeni yatırımların teşviki için yardım paketinden 12,5 milyar euro tahsis edildi.

Yunan bankaları son iki haftadır müşterilerine günlük 60 euro nakit para verebiliyor. Bu durum Yunan ekonomisini üzerinde büyük baskı oluşturdu. Birçok işletme ya kapandı ya da ödemelerini yapmakta zorlanıyor.

Yunanlar "hayır” dediklerini yapmak zorunda kalıyor

5 Temmuz’da yapılan referandum ile Yunan seçmenin yüzde 60’ı "hayır” oyu kullanarak, AB’nin bazı taleplerini reddetmişti. Ama yeni yardım paketinin kabulü ile gene AB’nin dediği olacak.

Bu hususların başında özelleştirme geliyordu. Verilen borca karşılık, 50 Milyar Avro’luk teminat fonuna kaynak sağlamak için geniş kapsamlı bir özelleştirmeye gidilmesi planlanıyor. Atina Uluslararası Havalimanı’nın yanı sıra 39 bölgesel havalimanı da özelleştirilecek. Ayrıca telekom operatörü OTE, petrol şirketi Hellenic Petroleum HELPE, 35 devlet binası, piyango şirketi, birçok otoyol ve liman da özelleştirilmesi istenen kurumlar.

Yunanların taviz verdiği ikinci konu, vergiler. Kurumlar vergisi %26’dan %28’e çıkartılacak. 2016 sonuna kadar kurumlar ve kişisel işletmelerden gelir vergisi yüzde 100 peşin alınacak.

Yunanların direttiği bir diğer konu da devlet memurlarının işten çıkartılmamasıydı. Yeni anlaşmaya göre Yunanistan’da kamu çalışanları azaltılacak. Bankacılık sektörü yeniden yapılandırılacak.

Emeklilik primlerinin arttırılması ve sosyal güvenlik sisteminin daha sürdürülebilir hale gelmesi de kurtarma paketinin bir parçası. Yeni paketle Yunanistan, otomatik bütçe kesintilerini öngören mali kurala geçecek. Buna bağlı olarak emeklilik reformu yapılacak, erken emeklilik olanakları kısıtlanacak.

Paket kapsamında, liberal bir çalışma piyasası oluşturmak için çalışma saatlerini uzatılması da isteniyor. Bu talep Yunan halkının siesta alışkanlığından da taviz vermesi gerektiği anlamına geliyor.