Almanya sosyal hayat ve iş hayatında dikkatimi çeken en önemli unsurların başında "sınırlar” geliyor.
Sesler, çöp ayrıştırma, geri dönüşüm, zaman, insani ilişkiler ve trafik ile ilgili özellikle de trafikle ilgili sınırlar/limitlerin taşıdığı önem dikkatimi çekiyor bu ülkede.
Trafikte pek çok ülkede aşina olmadığımız ya da var olan ama bizim aşina ol(a)madığımız "sınırlar” var örneğin. Şehir içlerinde 5/10/30 km sınırlar ile karşılaşabiliyorsunuz mesela. Okul civarı, hastane yanı, şehir giriş çıkışlarına göre hız sınırları değişiyor. Şehir içerisinde ve yollarda yer alan yoğun "tabelalar”, bu sınırları hatırlatıyor size.
Hatırla(ya)mayanlar içinse "radarlar” var mesela. Hem de bir hayli yoğun radarlar: kimi bir direk, kimi bir araba, kimi bambaşka bir şekilde…
Tabela ve radarlara bir de Alman vatandaşlarını eklemek gerekiyor belki de (ekteki resim buna işaret ediyor)… Frankfurt gibi kozmopolit yerlerde çok hissedilmese de, bazı eyaletlerde, bir Alman vatandaşın hız sınırını aşmanız, araçtan dışarıya birşeyler atmanız, haftasonlarında aşırı ses yapmanız, aracınızı yanlış yerde yıkamanız (arabanın evin önünde yıkanmasıyla ortaya çıkacak kirli ve kimyasal atık içeren sular, bu yolla toprağa karışacağı için Su Kaynakları Yasasına göre ceza uygulanmakta) durumunda devlet görevlilerine şikayeti söz konusu olabilir ve bir süre sonra beklemediğiniz bir anda karşınızda bir polis/devlet görevlisi görebilirsiniz!
Bu kadar uyarıya rağmen, hız limitlerini belli ölçüde birkaç kez aşınca ehliyetinize el konulması ve idiot/salaklık testine girmeniz de sözkonusu olabiliyor. Bu kadar uyarıdan sonra kurallara uyulmuyorsa, sizde bir sıkıntı olacağından şüphe ediliyor çünkü!
Bu hız limitleri, radarlar ve cezalar karşısında Alman vatandaşların;
"bütçe açıkları bizim cezalarımızla kapatılıyor”,
"devlet radarlarla bize tuzak kuruyor” cümlesine de pek rastlanmıyor.
Zira hayatın pek çok alanında konulmuş kurallara uyma ana motivasyon, kimse bu hız limitlerinde ya da radarlarda bir keyfilik aramıyor.
Üstelik bu kadar sıkı trafik ve hız limiti düzenine rağmen, Nisan ayında belli eyaletlerde daha fazla olmak üzere, "Speed-Week" olarak adlandırılan "radarla hız kontrolü" çalışmalarına da yoğunluk veriliyor.
Almanya’da genel kural setini ve Nisan ayında bu ek radar kontrollerini düşünürken, Ramazan Bayramı dönüşünde radarları haber vermek için birbirine selektör yapan sürücülere dair haberleri ve onlara yazılan cezaları (sonrasında da bu cezaların silindiği haberlerini) gördüm.
Belki de, trafik polislerinin fazlalığını gören pekçok sürücü, bunu bayram dönüşü trafik güvenliği için gerekli bir uygulama olarak değil, bütçe açığını kapatmak için bir uygulama olarak düşündüler, tepki gösterdiler.
Başlıktaki sorunun cevabı benim açımdan, hem Almanya hem de Türkiye için, net ancak muhtemelen bu yazıyı okuyan pekçok insan, yine de farklı düşünecek.
İki ülkeden "trafik ve radar” kelimelerinin bana yazdırdıkları işte böyle…
#RadarMarathon #Germany #Frankfurt #TrafficSafety #SpeedLimit #SafeDriving