"Avrupa’nın Hasta Adamı” ifadesini duyunca, tüylerimiz diken diken olurdu zira bu ifade geçmişte yaşadığımız coğrafya için sıklıkla kullanılan bir ifade idi.
"sick man of Europe", ifadesini son zamanlarda yine duyar olduk ama bu sefer ilginç ve farklı bir şekilde ve farklı ülkeler için.
Anladığım kadarıyla The Economist Dergisi, bu ifadeyi seviyor ve farklı zamanlarda farklı ülkeler için kullanmayı tercih ediyor ama son dönemde özellikle Almanya için (bir dönem İtalya için de) kullanmayı tercih ediyor.
Bu ve benzeri haberler Avrupa ülkeleri arasında psikolojik, sosyolojik ve tarihsel ilginç bir rekabete işaret ediyor sanki!
Almanya’da son dönemde yaşanan bazı tartışmalar da belki bunları besliyor. Malum IMF 2023 yılı için, gelişmiş ülkeler arasında büyüyemeyecek tek ülke olarak Almanya’ya işaret etmişti ve 2024 yılı için de çok umut vermemişti.
Corona sonrası süreçte, pek çok ülkede olduğu gibi Almanya'da da,
artan enflasyon rakamları, özellikle de gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar,
yüksek faiz oranları,
azalan yatırım yapma iştahı,
göçler (düzenli-düzensiz-nitelikli-niteliksiz),
dijitalleşme vb. başlıklar tartışmaların merkezinde yer alan kavramlar.
Bu çerçevede gelişmelere dair son değerlendirmeyi, Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Yıllık Ekonomi Raporu 2024’in sunumunda yaptı. Habeck’e göre;
[raporun tamamına ulaşmak için: https://www.bmwk.de/Redaktion/DE/Pressemitteilungen/2024/02/20240221-jahreswirtschaftsbericht-2024.html]
***
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner ise, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada,
Sosyal bilimlerciler, laboratuvar ortamında çalışmaz diye bilirdik ama ekonomistler için krizler, enflasyonist ortamlar (doğal olaral deflasyonist ortamlar da), yaşanan olağanüstü gelişmeler karşısında uygulamaya konulan tedbirler... laboratuvar ortamından farksız sanki!